ANA

Bence analık gurbette ve anne/kaynana yanında olarak ikiye ayrılır. 

Anne/Kaynanası çocuğuna bakanlar, arada bir çocuğunu bırakabilenler, bırakmamayı seçenler, bırakınca pişman olanlar vs. de kendi aralarında ayrılsın. O kadarını deneyimlemedim zira. 

Anneye mahalle baskısı, çevre baskısının soyut çizimi

Gurbette analık, hele ki çocuğunu 5 dk bile emanet edebilecek kimsen yoksa. Gel gardaşım bul beni dertleşelim. 

Zamanla çocuk da büyümeye başladıkça (babasına bırakılır diye varsayıyorum) sosyal ortamlara girmeye başlarsın. Dünya nerde kalmış. Sen bıraktığında en son nasıl dönüyordu şimdi nasıl dönüyor. Tam bi adaptasyon süreci. 

Ama bi de şu yok mu, 

• a sen kişisel zaman hiç yapmadın mı bu zamana kadar 

• Nasıl yani babasına bırakıp 5 saattir yalnız mı takılıyorsun

• Sen neden kreşe vermiyorsun ki çok geç kalmışsın

• Neden kreşe verdin halbuki evden çalışıyorsun yazık çocuğa zaten hep okula gidecek

• Çocuk kimseyi görmüyorsa asosyal olur. 

• Bu yaşta oyun grubu mu olur para tuzağı 

• 2 yaşındaki çocuk spora mı gidermiş ne kapitalist sistem

• Sen geç kalmışsın ben 8 aylıkken gönderdim

Gerçekten daha da arttırabilirim. Evet bunlar her annenin yaşadığı cümleler de olabilir

Gurbet annesinin farkı şu, çevremizde istişare edip, aklına güveneceğimiz, ortalama sıklıkta bile hayatımıza şahit olan kimse yoktur. Kendin karar alırsın. Her konuda. Örnekler sadece instagram. Hele ki bi de senin de bunalım zamanına denk gelir de kendini insta-mom (!) larla kıyas girdabında bulursan 

Hadi geçmiş olsun. Kart ekstresi şaha kalkar artık. 

Selam olsun tüm gurbet annelerine